Sevgili Kaçırma Rehberi

odun adam

 

Yazının başlığını yanlış okumadınız, evet bu bir sevgili kaçırma rehberi.

“Nasıl yani?” diyenler için ön bilgilendirme yapayım; nasıl sevgili bulunurla ilgili milyonlarca yazı ve yöntem vardır ama bulduğun sevgiliyi tez zamanda kaçırtabilmek için yazdım bu yazıyı.

Mevcut sevgilinizden bir türlü ayrılamıyorsanız hiç üzülmeyin, okuyun yazdıklarımı ve uygulayın, iki güne kalmaz terk edilirsiniz kontigaranti!

Ayrıca henüz sevgiliniz yoksa ve bir gün bulurum diye umudunuz varsa, binbir uğraşla bulduğunuz adamı/kadını elinizde tutmak için bu okuduklarınızı kesinlikle yapmayın derim.

 

Bu yazıyı kimler okumalı?

Bence bu yazıyı en çok gençler okumalı. Ergenler, yeni yeni manitacılık işlerine girenler okusunlar.

Hatta anneler özellikle erkek çocuklarına okutmalı bu yazıyı çünkü ağaç yaşken eğilir anacım! Okuyun ve öğrenin nasıl davranılmaması gerektiğini.

Not: Oğlu olan anneler, bazılarınızın adını tek tek yazıyorum buraya! Yazıyı okuyup bana haber verin ona göre…

Banu, Bahar, Ayşegül, Arzu, Nisa, Esra, Tuğba, Deniz, Derya, Ebru, Nevin, Efser, Ceren, Aslı, Özgen, Saadet, Meral, Songül, Zeynep, Gülay, Kamuran, Semra, Sinem, Cansu, Nükhet, Ayça, Mine, Hande, Çiğdem…

Annaaa…. Abbaaooovvvv.. Ne çok kaynana adayı arkadaşım varmış benim! Üstelik de ilk aklıma gelen isimler bunlar! 1.Kaynana Konseyi toplayacak kadar erkek anası tanıyormuşum ben meğer!

Karar sizin…

Aslında bir yemek tarifi gibi düşünmek lazım bunu. Gerekli malzemeler listesi ve yapılış şekli, pişirme yöntemi ile nasıl ki yemek tarifi oluyorsa işte aynen bu yazdıklarımı okuduğunuzda ve de uyguladığınızda, bir adamı ya da kadını hayatınızdan çıkartabilirsiniz.

Emin olun ki bunları yaptığınızda hayatınızdaki insan sizden koşa koşa kaçacaktır. Tercih size kalmış canlar…

 

Haydi başlıyorum? Hazır mısınız gencolar?

Evet, önce lazım olan bir adet uygun ebattaki sevgiliyi temin edin. Artık onu nasıl yaparsınız bilmiyorum, bulun işte!

Arkadaş ortamınızdan mı yardım istersiniz, sosyal medyadan mı medet umarsınız, telefon defterinizi mi karıştırırsınız, yokluktan fanfinifinfon sitelerine mi bakarsınız bilemem gari!

Bulduysanız şimdi onu koyun bir kenara, azcık dinlensin, sıcağı gitsin.

İlk muhabbet girişimini yapıp, en tatlı ve şirin maskeni taktıysan, arzular şelale kıvamına geldiysen hah işte dur ve bu yazdıklarımı oku!

 

Dışarıda hesap ödeme kastırmacası!

En baştan peşinen söyleyeyim, hesabı hep erkek öder gibi saçmalıkları geçin! Kimsenin kimseyi besleme yükümlülüğü yok! Ayrıca bu çok ayıp bir şey bence.

Ne münasebet kardeşim? Benim yediğimi içtiğimi neden yanımdaki adam ödesin? Benim param yoksa cebimde, dışarı çıkmam zaten bu kadar basit.

Erkekleri ATM gibi gören kadınlardan nefret ederim. Böylelerinden olmayın rica ederim!

Haa adam centilmenlik yapıp hesabı ödüyorsa (bunun da adabı vardır, yazacağım şimdi) kibarca teşekkür edin ve kahveyi de siz ödeyin hanımlar. Vantuz gibi, kene gibi tiplerden olmayın lütfen. Kibarlığın, nezaketin her zaman geçer akçe olduğunu da unutmayın.

Yemeğinizi yediniz, sohbet şahane… Sıra geldi hesabı istemeye.

Beyler lütfen çok rica ediyorum garsona ıslık çalmayın! “Hoouupp” diye seslenmeyin! Bilader, kardeş, hacım, başgan gibi varotik kelimelerle garsonu çağırmayın!

Yanındaki adam garsonu böyle çağırıyorsa hemen uzaklaş oradan bacım! Bak çok net söylüyorum, bu Kastamonu kerestesinden bi halt olmaz!

Masaya gelen adisyon defterini açıp, sunum dosyası inceler gibi incelemeyin! “Biz kaç su içtik?” diye soruyorsa biri, onun kibarlığından da bonkörlüğünden de şüphe duyun!

Hesap ödeme konusunda kararlı tavır sergileyin ama bunu abartmayın tabi. Adisyonu çekmeler, karşısındakine kaptırmamak için hamleler yapmalar, eline vurmalar, “senin paran burada geçmez” demeler…. Sakın ha! Yan masalarda oturanlara güldürmeyin kendinizi.

Kibarca izin isteyip kalkın masadan, tuvalete gidermiş gibi yapın ödeyin hesabı yada masaya gelince adisyon, sakince verin kredi kartınızı bitirin işi. Artistliğe lüzum yok.

Benzer durum sevgilinizle birlikte gittiğiniz market alışverişinde de geçerli. Kasaya gelmeden cebinizde hazırlayın parayı ve şak diye uzatın kasiyere. Böylece polemik yaratmamış olursunuz. Elinde kredi kartını emanet gibi tutan zibidi varsa yanınızda yine uzaklaşın oradan!

 

Tatil zamanı…

Sevgilinizle her şey yolunda gidiyor çok şükür ve birlikte hafta sonu kaçamak yapmak istediniz. Tüm haftanın yorgunluğunu atmak, birlikte keyifli bir gün geçirmek istediniz. Aman ne şahane… Nereye gitmek istediğinize ortak karar verin lütfen.

Deniz kenarı olsun, akşam kumsalda yürüyüş yapalım gibi romantik hayalleriniz “Silivri’de bizim yazlığa gideriz!” gibi beyin baltalayıcı bir dâhiyane(!) fikirle son bulmasın mümkünse.

Çeşitli internet sitelerinin hafta sonuna özel kampanyalarından faydalanmak isterseniz eğer, o sitedeki fiyatlara dikkat edin! Bilmem kaç liradan başlayan fiyatlarla ibaresini iyi okuyun. İnternetten görüp beğendiğiniz oda ile otele gittiğinizde kalacağınız oda aynı olmayabilir çünkü.

Ve en önemlisi bu tarz durumlarda rezervasyonu yapmak erkeğe yakışır! Kız arkadaşınızla ortak karar verdiğiniz lokasyon ve otelden rezervasyonu bizzat kendi kredi kartınızla siz yapmalısınız beyler! Yatılı konaklamayı hatuna yıkıp bir de üstüne odayı beğenmemek gibi bir öküzlük, direkt kırmızı kart gerektirir benden söylemesi!

 

Birlikte bir gece geçirmek…

Ne tatlı geliyor kulağa dimi? Evet her şey yolunda giderse elbette şahane olur. Peki ne yapmak gerekiyor her şeyin şahane olması için?

Valla sizin becerinize ve yaratıcılığınıza kalmış tabi ama şunları yaparsanız emin olun ki sevgiliniz bir daha sizinle birlikte olmak istemeyecektir!

Gittiğiniz yere yanınızda mutlaka yedek eşyanızı götürün. Hatunlar burada özellikle siz dikkat edin, yedek kıyafet alacağım diye 1 gece kalacağın yere koca valizle gitmeyin!

Küçük bir şık el çantası ya da spor sırt çantası uygundur bu durumlarda. Migros poşetine tıkıştırmayın allasen!

Alacağın çantanın içine bir tişört, eşofman altı mutlaka koymalısın. Rica ederim evde temizlik yaparken kullandığın dizi çıkmış, yırtık sökük bir şey olmasın! Özenli olun biraz!

Çorap koymayı unutma! Ayakkabını çıkarttığında çorabın kaçmış olabilir, ayağın kokmuş olabilir, dünya halidir bu neticede.

Ertesi gün üstünü değiştireceğin yedek kıyafetin mutlaka olsun o çantada. Sabah uyanıp yataktan kalkınca geldiğin kıyafetleri giyme sakın. Ter kokar, sigara (KAMU SPOTU: Tütün ve tütün mamulleri sağlığa zararlıdır.) kokar, yemek kokusu siner… Değiştir üstünü başını.

Yatarken giyeceğin bir kıyafetin olsun mutlaka yanında! Evinde istersen don paça yat hiç önemli değil ama sevgilinle bir tatile çıkıyorsan, öyle evindeki gibi rahat rahat dolaşamazsın. Özenin biraz kendinize ve yanınızdaki kişiye. Saygı göstermektir bu.

 

Öz bakım çok önemli!

Mutlaka ama mutlaka o çantanın içinde olmazsa olmaz eşya, diş fırçası ve macundur. Kendi diş fırçanızı alıp, hatundan macun istemeyin. Bunlar özel eşyalardır unutmayın.

Küçük bir tarak alın yanınıza. Sabah uyanınca saç sakal birbirine karışmış durumda olmayın.

Akşam yatarken Gıvançç Datluuduu sabah kalkınca Baydemir Appaş kıvamında olmayın! Şoka sokmayın milleti…

Kişisel öz bakımınıza dikkat edin rica ediyorum! Terleyebilirsiniz bu çok normal ama bunun önlemini alın bi zahmet. Rollon ve deodorant ucuz şeyler, alın sürün koltuk altınıza. Buram buram ter kokan biriyle kimse öpüşmek istemez sokun bunu aklınıza!

Ayağınız kokuyor mu bilin bunu! Giydiğiniz ayakkabı da kokutabilir ayağınızı. Su sabun, ıslak mendil, ayak için deodorant gibi milyonlarca çözüm varken ekşimiş lor peyniri gibi dolaşmayın ortalıkta benden söylemesi.

Off valla daraldım, midem kalktı yazarken…. İnanın çok var böyle hödüklerden.

Kadınlarda da var emin olun. Sırf yüz göz boyamakla olmuyor bu işler. Hijyen ve öz bakıma herkesin dikkat etmesi gerekiyor. Kılınıza tüyünüze dikkat ediverin gari bunu da yazdırmayın bana…

Hanımlar özel günlerinizde kendinize daha çok dikkat edin bence. Hormonların fazlaca salgılanmasıyla oluşabilecek kötü kokular için hijyeninize özen gösterin. Özel bölge spreyi alın, ohh misss çilekli mi vanilyalı mı lavantalı mı istersin sana kalmış artık…

Fresh olun yani… Sabah uyanınca duşunuzu alın, saçınızı tarayın. Tertemiz kıyafetlerinizi giyin. Dişinizi fırçalayın. Akşamdan kalma makyajınızı silin ki sabah gözlerinizin altı akmış rimelle dolmasın.

Sabah uyanınca ayı gibi esnemeyin lütfen! Aaauuaaahh gibi garip garip sesler çıkartmayın. Yanınızda sevgiliniz var unutmayın, evinizde istediğiniz gibi geviş getirip yanlayabilirsiniz ama yanınızda özel biri var, sokun bunu aklınıza bi zahmet!

 

Sevgilinizin evindeyken…

Özenli olun, kibar olun. Nazik davranın. İnce düşünceli olun, temiz olun.

Sevgilinizin evine giderken eli boş götü yaş gitmeyin! Küçük bir hediye alıverin.

Ne bileyim, birlikte kahve içerseniz iki kişilik fincan ya da kupa gibi, onun sevebileceği küçük bir şey alın. En olmadı çerez cips meyve falan alın.

Amaç ev hediyesi değil cancazım, ince düşünceli olmak maksat.

Evin içinde de özenli davranın sevgilinize.

İki aylık sevgilinizin yanında ayaklarınızı uzatıp TV izlemeyin mesela…  40 yıllık evliymiş gibi rahat rahat takılmayın yani.

Evinize gelmiş olan bir misafirdir neticede sevgiliniz, öyle davranın.

Ona özel, temiz bir havlu vermek artı puan kazandırır unutmayın. Hiç kimse sizin kullandığınız havluya elini yüzünü silmek zorunda değil. Ne ayıp şeydir bu ayrıca!

Sevgilinizle evde olmak demek, ilişkide level atladığınız anlamına gelmez!

İlk başlardaki o naiflik ve nezaket aynen bu günde de geçerlidir. Nasılsa evdeyiz diye özünüzde olan camışlığı ortaya çıkarmanın alemi yok! Evde de olsanız sevgilinizin yanında tırnaklarınızı kesmeyin mesela!

Tekrar söylüyorum, sizin evinize gelen misafirdir sevgiliniz. O yüzden kıçınızı kaldırıp çayınızı kendiniz doldurun bi zahmet!

Sabah uyandığınızda siz alışkanlık olarak belki kahvaltı yapmıyor olabilirsiniz ama evde bir misafir olduğunu unutmayın lütfen. Nezaketen de olsa “aç mısın, bir şeyler yemek ister misin” diye sorun.

Mükellef Van kahvaltı salonu tarzında sofra kurmanızı kimse beklemez sizden ama çay ve simit de zor bulunan şeyler değildir, aklınızda olsun! Hele ki akşamdan kalan bayat çayı ısıtıp vermeyin aslaaaa…

Kendi evimdeyim nasılsa deyip tuvalette garip sesler çıkartmayın lütfen! Bağırsaklarınızla ilgili sorununuz varsa doktora gidin. Sevgilinize senfoni dinletmeyin sabah sabah, inanın ki çok mide bulandırıcı olursunuz!

İnanın o kadar da zor değil bunları yapmak. İçinden gelmeli insanının. Doğasında var olmalı insan olduğunu hatırlamak. Kibar olmak çok zor değil. Aileden öğrenilmesi gereken şeyler aslında bu yazdıklarım. O yüzden erkek annelerinin okumasını arzu ettim bu yazımı, okuyun ki oğullarınızı düzgün yetiştirin. Sonra gün gelince evladınıza kalas denmesin…