Gece Gezmesi…

Gece Gezmesi

 

Arkadaşlarım sağ olsunlar benimle gece eğlencelerine bayılırlar. Hele ki kalabalık bir yerlere gidilecekse illa ki olmalıyım yanlarında! Çünkü  canlı navigasyon görevi gören Zoi, rezervasyonsuz halde girilen mekanda cillop gibi yer bulan Zoi, arabayı en yakın yere park eden Zoi, dağ gibi gelen hesabı yarıya indiren Zoi, müesseseden içkiler-meyveler getirten Zoi, çantalara sahip çıkan Zoi, nasılsa fazla içmez diye çıkışta araba kullanmaya zorlanan Zoi…

Bu hep böyle olmuştur bizim ekipte. Ben de şikâyetçi değilim yalan yok. Eğlenmeyi sevdiğimden sesimi çıkartmam. Gece dışarı çıktığımda otokontrol manyaklığım had safhaya çıkar. Yanımdakilerin kafalarını saymadan rahat edemem, millet sağlam mı diye illa ki kontrol ederim. İtinayla tuvalete götürür, ağlayanı da kusanı da yatıştırırım. Bizim kızlardan birine rahatsızlık verene de hiç düşünmeden dalarım o da ayrı mevzu tabi. Sokakta köpek sürüsü varken ortalarına girip, bizim eğlence tayfasına yol da açarım.  Ortamda herkes kafayı bulurken ben illa ki ayık kalmalıyım. Ne me lazım (kaza olur deprem olur kavga olur) ben ayık kalayım ki milleti toparlayabileyim! Böyle bi manyaklığım var işte benim, naapiim.

Geçenlerde bizim kızlar aradı, hadi hazırlan çıkıyoruz dediler. İşten gelmişim zaten geberik haldeyim, çıkmayalım falan desem de dinlemediler zorla bindirdiler arabaya. Falancanın konseri varmış, acayip ciks mekândaymış, ben de zaten çok severmişim o adamı illa gitmeliymişiz. İyi tamam dedim azcık kafamız dağılır. Ama dedim bir şartla; bu sefer arabayı bana kitleyemeceksiniz! Hepiniz kendinize sahip çıkacaksınız bu sefer ben kafa dağıtacağım ona göre! Tamam, kabul dediler ve gittik.

Kopp koppp…

Mekan tıklım tıklım dolu. Millet sürtünerek geçiyor o derece. İçerisi zaten karanlık, spotlar olmasa duvara toslayacağım. Gümbür gümbür sesten zaten sağır olmuş durumdayım. Her yerde sahne alan sanatçının posterleri var. Adamın sesine hayranım, şarkılarının hepsini biliyorum ama yüzünü ilk kez görüyorum çünkü ben televizyon izlemem. Magazin programıyla falan işim olmaz. Radyoda denk gelirse severek dinlerim o ayrı. Neyse, geçtik yerimize içkilerimizi aldık. Bu arada konserin başlamasına daha bir süre var.

Kızlarla gırgır şamata devam ederken yanımda bir topluluk oluştu. Hemen sağ omuz hizamda birileri toplandı. Kalabalık gittikçe artmaya başladığından ben rahatsız oldum. Sürekli bir itiş kakış durumu var yanımda. Biri kafama çarpıyor, biri sırtıma vuruyor istemeden. Baktım yanımda, hemen dibimde bir adam. Benden azcık uzun, temiz yüzlü biri. Her temasta pardon ay çok özür falan diyor ama her darbede üstüme içki dökülüyor.  Bir iki üç beş derken sinir oldum döndüm yanımdakine -epey de yüksek sesle- “dikkat etsene kardeşim” dedim. Adamcağız çok mahcup halde tekrar özür diledi, kıyamadım o tavrından dolayı sesimi çıkartmadım. Bu arada, bana sürekli çarpan o adamın yanına her gelen onunla selfie çektiriyor…

Bunlar ne yapıyor acep diye ben bakınırken etrafa, adam bana bir daha çarptı ve bir yudum bile alamadığım içkim üstüme boca edildi! Sinir tepeme zıpladı haliyle ve adama dönüp “ehh yetti bee! Sizin selfieleriniz yüzünden içki kovasına döndüm be!” diyip adamı kollarından tutarak duvara yasladım! “Sabit dur burda bana çarpma!” dedim! Adamcağız neye uğradığını şaşırdı çok özür dilerim falan derken bizim kızlar kollarıma girip “Aaa falanca bey kusura bakmayın noolur arkadaşımız sizin hayranınız!” demesinler mi!!!!

Yer yarılsın şu an içeri gireyim noolurrr…

Benim kolundan tutup duvara yasladığım adam meğerse dinlemeye gittiğimiz sanatçı değil miymiş!!! Ay ben öleyim yaaaa… Yer yarılsın şu an içeri gireyim noolurrr…. Mal Zoi!! İnsan dinlemeye gittiği adamın neye benzediğini bi araştırır dimi! Hay ben kafama yaa… Hayır arkadaş bi de haklıyken haksız duruma düştüm iyi mi! Bu sefer ben özür diledim tabi. Ay karanlıktan fark etmedim de, sizin olduğunuzu anlamadım da falan da filan… Saçmalamanın dik alasını yaptım yani…

Neyse konser başladı, bizimkiler yerlere yatıyor gülmekten ama görmen lazım. Masaya 3 koca buzlu kova içinde en pahalısından içkiler geldi! Meyveler çerezler falan filan. Dedik bu ne, biz istemedik bunu hayırdır? Tam o sırada sahneden falanca bey elindeki mikrofona “hayatım boyunca bilerek hiçbir kadını kırmadım ama bu gece Zoi’yi sinirlendirdim bunun için üzgünüm, affedersiniz!” dedi ve elindeki kadehi bana doğru kaldırmaz mı!!!

Şok şok şok!!!! Bütün gözler ve tam ortadaki devasa spot ışık bana doğru dönmez mi!!! Ben de tam o sırada telefonumun ışığıyla rujumu tazeliyorum iyi mi!!! Allahçım öldür beni yaa işkence yapma! Işınlanma makinesine şu anda ne kadar ihtiyacım var bilemezsiniz! Sevimli hayalet Casper gibi görünmez olmak istiyorum tam şu anda! Dudaklarımı büzüştürmüş halde rujumu sürerken tüm gözlerin bana bakması ne demek bilir misiniz? Yavrusunu kartal kapmış Fatma Girik gibi bakıyorum etrafa… Yanımdan geçenler de önümde duranlar da “aaa sevgilisiymiş!” demezler mi!! Beynimdeki sinir hücrelerim harakiri yapıyorlar resmen…

Rezil oldum rezil. Hadi dedim kızlara gidiyoruz… Daha da buraya gelmem… Bizimkilerin gülme krizinden başıma ağrılar girdi. Bir daha mı???? Aslaaa…. Yani en azından konserine gideceğin sanatçıyı tanıyıncaya kadar!