Bu havalarda…

image

Havalar böyle soğuk ve yağmurlu olunca, olmayı istediğim tek yer köy evidir…

Tek katlı düzayak, üç göz odalı bir evcik. Bahçesinde yer yer çimenlerin arasında biten papatyaların olduğu, kedilerin dolaştığı bir yer…

Sessiz sedasız… Gürültü yok… Araba sesi yok… İnsan sesi bile yok… Sadece kuş cıvıltısı ve arada duyulan tavuk gıdaklaması…

Duvarları miss gibi kireç kokan odalardan birindeki sedire uzanacaksın boylu boyunca. Başını koyduğun yastık sabun kokacak… Üstüne inceden bir battaniye alacaksın… Odaya ışık getiren küçük camları kapatan ince perdeleri de çekeceksin ki oda loş olsun…

Yattığın sedirin yanında alçakcana bir maşınga olacak… İçindeki çam kozalakları yandıkça çıtır çıtır ses çıkartacak. Üstünde konan güğümüm kapağından su damlacıkları taştıkça cızırdayacak…

Uyuyacaksın oracıkta öylece… Zaman mefhumun olmadan ruhunu dinlendireceksin… Burnuna gelen kızarmış ekmek kokusuyla uyanacaksın…

Usulca yerinden kalkıp bahçeye çıktığında puslu havayı ve karşındaki yeşil dağları göreceksin. Çiğ damlaları yüzü okşarken, Sarıkız’dan tazecik sağıp kaynattığı sütü getirecek babannen… Üstünde bir parmak kaymak olacak… “Hade bakeem iç bunu şimdicik, sırtına da şu fistanı alıver gızannımm” diyecek…

İşte böyle bir yerde uyuyacaksın bu havalarda…